Yazı ve fotoğraflar Aslı Ergil (asliergil2@yahoo.com)
Bir önceki yazımızda Alaska'nın Hubbard Buzulu ile Skagway ve Juneau adlı kentlerinden söz etmiştik. Alaska'nın güneydoğu sahili üzerine kaleme aldığımız bu ikinci ve son bölümde Ketchikan ve çevresiyle ilgili izlenimlerimize değineceğiz.
Ketchikan
Ketchikan'in iskelesi, diğer kasabalardakilere göre daha küçük olduğundan, gemilerin hepsi birden aynı anda yanaşamıyor. Bazı büyük gemiler, yolcularını limana, "tendering" dedikleri, 20'şer kişilik küçük motorlu teknelerle ulaştırıyorlar. Biz de bu teknelerden birine binerek Ketchikan'a ulaşıyoruz, tıpkı diğer kasabalardaki gibi, iskelenin yakınındaki turizm bürosundan, Ketchikan'la ilgili broşür ve dergileri topluyoruz.
Ketchikan'dan, "canopy" turuna katılmak üzere otobüs ile ormanın içine gidiyoruz. Otobüsten indiğimizde, üstü açık ciplerle, Canopy etkinlik merkezine varıyoruz. Canopy'de derin bir vadi üzerinde iki yamaç arasında toplam 8 halat ve 3 asma köprü bulunuyor. En uzun halat 250 metre uzunluğunda, en yükseği ise vadiden 40 metre yükseklikte çekilmiş. Burada amaç, bir yamaçtan diğerine, güvenlik kemerleriyle halata asılı olarak kayarak geçmek. Bu geçişi, "Zip line" denen halatlara bir elimizle asılarak, diğer elimizle de frenleyerek gerçekleştiriyoruz. Yükseklik korkusunu yenmenin en iyi yöntemi bu halatlara asılmak olmalı. Asma köprülerden geçerken, aşağıda somon avlamaya gelen ayılara rastlarsanız şaşırmayın. İlk birkaç halat, diğerlerine göre daha kısa ve insanları eğitmek için kullanılıyor.
Dönüşte, başarımızdan (!) ötürü madalya veriyorlar ve çok lezzetli bir somon füme pate'si ikram ediyorlar. Tur rehberlerinin ve Ketchikan'ı bilen diğerlerinin önerisi üzerine, şehire vardığımızda Annabelle adlı lokantayı bulup, orada öğle yemeğini yiyoruz. Mönüde kimi somon fumeli, kimisi karışık deniz ürünlü chowder'lar (kremalı ve patatesli deniz ürünleri çorbası) var. Ana yemeklere gelince, garsonun önerisi "Halibut yanağı sandviçi" çok doğru bir seçim oluyor.
Yemekten sonra, dünyanın "som (somon) başkenti" Ketchikan'ı geziyoruz. Creek Street, Ketchikan'ın en ünlü ve en turistik sokağı. Burada eskiden genelevler bulunuyormuş, bir zamanların ünlü genelevi "Dolly'nın evi" şu anda müze olarak gezilebiliyor.
Eskiden genelev olarak kullanılan bu binaların çoğunda hatıra eşya, bölgeye özgü reçel ve şurup türleri satılıyor. Aynı sokakta, oranın gerçek yerlisi olan kızılderili sanatçıların satış mağazaları da bulunuyor. Bunlardan birindeki balıkçıyla söyleşirken, büyük gemilerin getirdiği turistlerin buranın balıkçı kültürünü nasıl yok ettiğini öğreniyoruz.
"Beyaz Adam" bölgeye ilk geldiğinde, kızılderiliye, yaşanacak en güzel yeri sormuş, kızılderili de gülerek, Ketchikan'ın bulunduğu yeri göstermiş. Oysa Ketchikan, Alaska'nın en yağmurlu bölgelerinden biri olarak biliniyor, "Beyaz Adam" bunu bilmeden oraya yerleşmiş. Balıkçının anlattığına göre, karşıdaki adada hava hep açık, buna karşılık, Ketchikan'da yılın en az 200 günü yağışlı geçiyor, ama bunun yanında yaz kış hava pek değişmiyor, kışın Alaska'nın içleri gibi soğuk olmuyor.
Alaska'ya kablolu yayın geleli çok olmamış, bundan önce daha sosyal olan Ketchikanlılar'ın televizyon izlemek için evlerine kapandığını anlatıyor görüştüğümüz kişiler. Kışın, gemiler bu bölgeye gelmediğinden, Alaska ve Ketchikan'da kalanların çoğu kış mevsimini geçirmek için, dükkanlarını kapatıp sıcak ülkelere göç ediyorlar. Geriye kalanlar ise buranın gerçek yerlileri. Alaska'nın somon başkenti olan Ketchikan'da, hatıra eşya satan mağazalar dışında, somon füme ve geyik sucuğu satan küçük dükkanlar da bulunuyor.
Zamanınız olursa, Ketchikan'a 4 km uzaklıktaki Saxman adındaki kızılderili köyünü gezin. Yerliler, ziyaretçilere büyük saygı duyarak kültürlerini tanıtmaya çalışıyorlar. Dünyanın en zengin totem kuleleri kolleksiyonuna sahip olan bu köyde, yerli evini gezerken Tlingit kültürü konusunda bilgi edinmek ve onların yaşam tarzlarını görmek mümkün. Ayrıca Cape Fox dansçılarının gösterisi de izlemeye değer.
Misty Fjords (fiyordlar) adındaki doğa harikası ise mutlaka görülmeli, çok övülen yerlerden biri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder