Sevgili dostlar,
Vedat bey'in ölümünden 16 ay önce hasta yatağından yazıp benim aracılığımla Cumhuriyet'e ilettiği yazı hala güncelliğini koruyor.
Hergün ve bugün, yani 97. Yaş Gününde Vedat Günyol'u özlemle anıyorum.
Aydın Ergil
http://aydinergil.blogspot.com
http://eydost-tiyatro.azbuz.com
http://eydost-kitap.azbuz.com
aydinergil@gmail.com
(Not: Bu yazidaki turkceye ozgu harfleri gormek icin internet tarayicinizda view/görünüm encoding/karakter kodlamasi olarak UTF-8'i seçmelisiniz.)
Üretmek
Vedat Günyol (Hasta yatağından)
Geçen gün, Cumhuriyet'teki yazısında, Erdal İnönü, geri kalmış ülkelerde, özellikle müslüman ülkelerde bilim üretilmediğini ileri sürüp hayıflanıyordu. Geri kalmış ülkelerde üretim deyince akla ilkten ve sondan laf ebeliği ve çocuk üretmek geliyor. Nitekim, epeyice oluyor, Ampuller paşası, Anadolu'da gerçekleştirdiği seçim kampanyasında, halka, durmadan, "çocuk yapın" diyordu. İşte, her bakımdan geri kalmış ülkelerde üretimin anlamı bu.
Oysa, uygar Avrupa ülkelerinde, üretmek, daha çok, bilim üretmektir. Bilim üretme, sürekli değişim demektir, ama geri kalmış müslüman ülkelerde ise, inanç egemenliği sürüp gitmekte, ve bu alanda değişme diye bir şey yok, sadece inanç ve de törelerin yinelenmesi var. Gençlik günlerimden kalma bir söz dizesi bu duruma iyi bir örnektir: "Bizim çocuk bina okur, döner döner yine okur."
Evet, bilime yüz vermeyen geri ülkeler, çok eskiden kalma inanç ve töreleri yineleyip durmaktadırlar. Onlar için değişim diye bir şey yok. Bin küsür yıldan kalma inanç ve töreleri bina okuyup yineleme aptallığı yüzünden geri kalmaktan kurtulamıyorlar.
Bir Fransız bilim adamına göre "inanç, zavallıların avuntusu, mutlu insanların ise büyük korkusudur". Şimdi elimizi vicdanımıza koyup aklımıza başvuralım: Ne görüyoruz dünyamızda? Bir yanda bilim üreten devletlerin ulaştığı insanca durum, öte yandan bilim üretmiyen, hatta bilime düşman ülkelerin ortaçağ yaşamını sürdürmeleri. Özetle, insanlar erince ancak bilim üreterek varabilir, yoksa günde beş vakit namaz kılmak ve cahil cami hocalarının basma kalıp vaazlarını dinlemekle değil. Ay'a, bilim üretilerek ayak basılabilir, yoksa seccade ile değil.
Avrupa ilerliyor, çünkü, kendisini inanç batağından kurtarmıştır. Bilim, üretme, değişmedir, oysa inanç donup yerinde saymaktır.
Son olarak, Namık Kemal'in bir saptamasına başvuralım. Şair şöyle diyor: "Okuyup yazması artmaya başlayan milletler içinde ilerleme ne kadar artarsa, görenekleri o kadar azalmaya başlar."
İyi mi?
10 Mart 2003
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder