2007-2008 Değerlendirme Sonuçları: | İSTANBUL | | |
| | | |
| Sanatçının Adı: | Oyun: | Tiyatro/Kurum: |
Prodüksiyon | | Savaş İkinci Perdede... | İstanbul Devlet Tiy. |
Yönetmen | Mehmet Ergen | Şeylerin Şekli | Akbank Sanat |
Oyun Yazarı | Sermiyan Midyat | 9 Ay Son Gün | Tiyatro Oyunbozan |
| | | |
Performans Ödülleri | | | |
Erkek Oyuncu | Mehmet Ali | Venedik Taciri | Tiyatro Pera |
Kadın Oyuncu | Songül Öden | Kadıncıklar 2007 | Sadri Alışık |
Yardımcı Erkek | Fatih Koyunoğlu | Albay Kuş | Tiyatro Adam |
Yardımcı Kadın | Özlem Türkad | Bernarda Alba'nın | Şehir Tiyatrosu |
Ensemble | | Dalga | Donkişot Tiyatro |
Küçük Salon Erkek Oy. | İlker Ayrık/Aykut | Uçurtma'nın | Müjdat Gezen |
Küçük Salon Kadın Oy. | Mine Tugay | Karatavuk | DOT |
Komedi Erkek Oyuncu | Bülent Şakrak | 39 Basamak | Kent Oyuncuları |
Komedi Kadın | Sevtap Çapan | Tekrar Çal Sam | Şehir Tiyatrosu |
Komedi Ensemble | | Oyunun Oyunu | Yasemin Yalçın |
Genç Yetenekler | Didem Başer | Olya | Bizim Tiyatro |
| Ece Özdikici | Dalga | Donkişot Tiyatro |
| Enis Arıkan | Kürklü Merkür | DOT |
| Arda Aydın | Tekrar Çal Sam | Şehir Tiyatrosu |
| Dilek Aba | Müzikaldeki Hayalet | Tiyatro Kedi |
| | | |
Tasarım Ödülleri | | | |
Sahne Tasarımı | Zuhal Soy | Bana Bir Picasso | Tiyatro Duru |
Kostüm Tasarımı | Canan Göknil | Bayazıt | Şehir Tiyatrosu |
Işık Tasarımı | Yüksel Aymaz | Oyunu Bozuyorum | Garajistanbul |
Özgün Tiy. Müziği. | Çiğdem Erken | Savaş İkinci | İstanbul Devlet |
Efekt Tasarımı | | | |
Koreografi | Cihan Yöntem | 39 Basamak | Kent Oyuncuları |
| | | |
Özel ödüller | | | |
Usta Erkek Oyuncu | Sezai Altekin | | |
Yenilikçi Tiyatro | | Tartüf Bey | Tiyatro Tem |
Onur Ödülü | Hadi Çaman | | |
Tek Kişilik Prodüksiyon | Dilruba Saatçi | Fikriye ve Latife | Tiyatro Maan |
Özgün Oyun Yazımı | Meltem Arıkan | Oyunu Bozuyorum | Garajistanbul |
Belgesel Oyun | | Sivas'93 | Dostlar Tiyatrosu |
Sürekli Mükemmeliyet | Tomris İnceer | | |
Tiyatro Broşürü | | | Garajistanbul |
Tiyatroya en çok | | | Cumhuriyet |
Bu "blog"un sahibi Aydın Ergil, zaman buldukça anı ve düşüncelerini bu internet sayfalarına aktarmaktadır. e-posta adresleri: aydinergil@gmail.com ya da aydinergil@yahoo.com A.E.
27 Mart 2008
VIII Lions - Direklerarası Tiyatro Ödülleri 2008
25 Mart 2008
Lions - Direklerarası Tiyatro Ödülleri Açıklandı
Bir toplumun aydınlanmasında en başta gelen sanat dallarından biri de tiyatrodur. İstanbul’da, yalnızca bu yıl oynanmaya başlayan oyun sayısı 150’ye yaklaştı. Dekoruyla, müziğiyle, danslarıyla, ışığıyla oyunlara emek veren tüm sanatçılar dikkate alındığında tiyatro dalında binlerce insanın çalıştığı ortaya çıkıyor.
Sezonun geri kalan kısmında ödül kazanan oyunların izlenebilmesi için LİONS – DİREKLERARASI TİYATRO ÖDÜLLERİ her yıl mart ayının son haftasında açıklanıyor.
Ödüller bu yıl ilk kez Ankara’da da tüm kategorilerde verildi. Ayrıca İstanbul ve Ankara dışındaki birçok kent Türkiye’de ilk kez bir Tiyatro Ödülleri kapsamında değerlendirildi.
Ödül kazanan tüm sanatçıları kutluyor, başarılarının hep sürmesini diliyorum. Ödüller "iyiyi" değil "en iyiyi" seçmek için veriliyor, bu yıl ödül alamayan ama hepsinde yoğun emek harcandığı bilinen oyunları üreten diğer tiyatro sanatçılarımızı da ayrıca kutluyorum.
Ödüllerin tam listesini aşağıdaki linkte bulabilirsiniz:
http://eydost-tiyatro.azbuz.com/index.jsp
21 Mart 2008
İlhan Selçuk 48 saat sonra salıverildi
17 Mart 2008
Yargıtay Başsavcılığı'nın AKP İddianamesi
Dosyayı İndir
5 Mart 2008
Vedat Günyol 97 Yaşında
Sevgili dostlar,
Vedat bey'in ölümünden 16 ay önce hasta yatağından yazıp benim aracılığımla Cumhuriyet'e ilettiği yazı hala güncelliğini koruyor.
Hergün ve bugün, yani 97. Yaş Gününde Vedat Günyol'u özlemle anıyorum.
Aydın Ergil
http://aydinergil.blogspot.com
http://eydost-tiyatro.azbuz.com
http://eydost-kitap.azbuz.com
aydinergil@gmail.com
(Not: Bu yazidaki turkceye ozgu harfleri gormek icin internet tarayicinizda view/görünüm encoding/karakter kodlamasi olarak UTF-8'i seçmelisiniz.)
Üretmek
Vedat Günyol (Hasta yatağından)
Geçen gün, Cumhuriyet'teki yazısında, Erdal İnönü, geri kalmış ülkelerde, özellikle müslüman ülkelerde bilim üretilmediğini ileri sürüp hayıflanıyordu. Geri kalmış ülkelerde üretim deyince akla ilkten ve sondan laf ebeliği ve çocuk üretmek geliyor. Nitekim, epeyice oluyor, Ampuller paşası, Anadolu'da gerçekleştirdiği seçim kampanyasında, halka, durmadan, "çocuk yapın" diyordu. İşte, her bakımdan geri kalmış ülkelerde üretimin anlamı bu.
Oysa, uygar Avrupa ülkelerinde, üretmek, daha çok, bilim üretmektir. Bilim üretme, sürekli değişim demektir, ama geri kalmış müslüman ülkelerde ise, inanç egemenliği sürüp gitmekte, ve bu alanda değişme diye bir şey yok, sadece inanç ve de törelerin yinelenmesi var. Gençlik günlerimden kalma bir söz dizesi bu duruma iyi bir örnektir: "Bizim çocuk bina okur, döner döner yine okur."
Evet, bilime yüz vermeyen geri ülkeler, çok eskiden kalma inanç ve töreleri yineleyip durmaktadırlar. Onlar için değişim diye bir şey yok. Bin küsür yıldan kalma inanç ve töreleri bina okuyup yineleme aptallığı yüzünden geri kalmaktan kurtulamıyorlar.
Bir Fransız bilim adamına göre "inanç, zavallıların avuntusu, mutlu insanların ise büyük korkusudur". Şimdi elimizi vicdanımıza koyup aklımıza başvuralım: Ne görüyoruz dünyamızda? Bir yanda bilim üreten devletlerin ulaştığı insanca durum, öte yandan bilim üretmiyen, hatta bilime düşman ülkelerin ortaçağ yaşamını sürdürmeleri. Özetle, insanlar erince ancak bilim üreterek varabilir, yoksa günde beş vakit namaz kılmak ve cahil cami hocalarının basma kalıp vaazlarını dinlemekle değil. Ay'a, bilim üretilerek ayak basılabilir, yoksa seccade ile değil.
Avrupa ilerliyor, çünkü, kendisini inanç batağından kurtarmıştır. Bilim, üretme, değişmedir, oysa inanç donup yerinde saymaktır.
Son olarak, Namık Kemal'in bir saptamasına başvuralım. Şair şöyle diyor: "Okuyup yazması artmaya başlayan milletler içinde ilerleme ne kadar artarsa, görenekleri o kadar azalmaya başlar."
İyi mi?
10 Mart 2003