26 Ocak 2006

Bel fıtığı Dersleri

Sevgili dostlar,

19 gün önce olduğum bel fıtığı ameliyatının sol bacağımdaki kas ve sinir sorunları sürüyor. Yürüme önerilerini daha fazla uygularsam sorunun geçeceğini sanıyorum. Kar ve fırtına yüzünden dışarda yürüyüş yapamıyorum, araba kullanmam ve tiyatroya gitmem bir süre daha sakıncalı.

Bir önceki yazımda, bende bel fıtığının nasıl oluştuğunu ayrıntılarıyla yazmıştım. Bu kez de bu süreçten çıkarttığım dersleri size aktarmak istiyorum. İşte aklıma gelenler:

Siz siz olun:

1) Sol ayağınızı yatağın üstüne koyup çorabınızı giyerken başınızı sağa çevirmeyin ya da sol çorabınızı giyerken bir yakınınızın yardımını isteyin.

2) Bir yerde otururken paltonuz altınızda buruşmuşsa, kaykılırken kolunuzla destek sağlayın ya da bırakın paltonuz buruşuk kalsın, ayağa kalkınca düzeliyor.

3) Benim gibi penisiline alerjiniz varsa, eğer ayıksanız, her yapılan iğneye "bu penisilin galiba" diye sorarak işin ciddiye alınıp alınmadığından emin olun. Eğer yanıt "tabii ki değil" değilse ve size bu sorunuzdan ötürü kızmıyorlarsa orada sorun olabilir.

4) Önü kapalı, arkası açık ameliyat önlüğünü ve boneyi giydikten sonra, eğer ayağa kalkabiliyorsanız sakın ortalarda dolaşmayın, komik ve sakıncalı olabilir.

5) Eğer, eşiniz sizin rakı içmenizden yakınıyorsa içkiyi azaltın. Eğer içkiyi bu şekilde azaltamıyorsanız ameliyat olun, bu şekilde, herkese, doktor izin verse bile tüm alkollü içkilerden kendi iradenizle uzak kalabileceğinizi kanıtlayabilirsiniz.

6) Belinizde sorunlar varken, onun üzerine gidip yürüyerek, Nâzım'ı anarak falan geçeceğine inanmayın, evde sırtüstü yatarak dinlenin. Sorun daha büyümeden bir doktora görünün. Bunu yapmazsanız, sonunda ameliyat kaçınılmaz olur.

7) Ameliyat olmadan tüm dostlarınızla sık sık görüşün, yazışın. Bunu gerçekleştiremiyorsanız ameliyat sonrası tüm dostlarınızın yakın ilgisi çığ gibi geleceğinden, sık sık ameliyat olun.

Siz siz olun ya yukardaki önerilerimi uygulayın ya da ameliyat olun da görün.

Sevgiler,
Aydın Ergil

4 yorum:

Adsız dedi ki...

İşte bu kadar. Eğer hastalıkları sizin gibi AZ BİRAZ ciddiye alıp biraz acı biraz tatlı yaklaşabiliyorsak üstesinden gelmiş GİBİ oluyoruz. humor ve ironi (her iki sözcüğü de keşke Türkçe soyleyebilsem)
İKİSİBİRARADA ancak bu kadar lezzetli olabilir. tekrar geçmişler olsun.
Sevgiler,
Besim Yılmaz

not: galiba bu sefer oldu

Adsız dedi ki...

aydin bey, umarim en kisa surede tum iskenceleriniz bitmis olur... yazdiklarinizi aklimda tutacagim.

en kisa zamanda ziyaretinize bir sise "süt" ile gelecegim... ama "aslan" kismi yok, hic umutlanmayin :)

Aydın Ergil dedi ki...

Sevgili Aydin kardesim,

Bursa'dan merhaba. Bayramda Sesini duyduktan ve 2 ayri mesajindan sonra bir hatirini sorayim dedim..
Sanirim gun gectikce iyiye gidiyorsun, nasil olmasin ki, sadece Barlas' l'Amerique ve Kemal la Russie'nin Web sitelerine, bir de sen Site ilave etmissin.Hem de Hasta halinle... bravossimo...

Bu Siten gayet guzel olmus, ustelik bizlere bu onemli hastaliktan tecrubelerini -espri dolu- sunuyorsun. Tesekkurler.

Aydicigim, bu meret hastalıgin bi versiyonunu Universite yillarimda, Magazamizda calisirken ben de cektim. Benimki, agir Yuk kaldirma ve Terleme-Usutme sonrasi Bel Agrisi idi. 15 gun kivrandim. O zamandan kalma aliskanliklarim, hep sen mi taktik verecen ;-)))

* O siralar uzun zaman Tahta uzerinde yattim, hala Sert Yatagi tecih ederim
* Yerden bi sey almak icin egilmem, Mutlaka Comelip Yukun altina girerim
* Ani ve Sert Hareketlerden kacinirim
* Hergun Yuruyus, en kotu Pazarlari 5km Hizli Yuruyus yaparim
* Icki Sigara kullanmam, fena halde Salata ve Sebzeciyimdir... Kiz Babasina kendini takdim eden Damat gibi oldu..;-))))

En Onemlisi de ''YASAMA SEVINCIMI'' yillardir, hicbir sartta kaybetmemeye ve ''ICIMDEKİ COCUGU'' Korumaya Ozen gosterdim. Zaten bunu Forumdaki yazilarimda farketmissindir..

Kalemi ve Gonlu Aydinlik kardesim, hadi bir an evvel toparlan da o guzel Yazilarinla bizi keyiflendir.
Kendine hep dikkat etmen dilegiyle, Allah'tan Acil Sifalar diliyor ve Ailen ve Sevdiklerinle Omur boyu ''Mutlu Birliktelikler'' temenni ediyorum.

Aydinlik ve Tombul yanaciklarindan open,

Fazil

Hamiş: Sevgili arkadaşım Fazıl'ın içten mektubunu, içinde yararlı bilgiler olduğunu düşünerek buraya ekliyorum. A.E.

Adsız dedi ki...

Sevgili Dostum,
Öncelikle çok geçmiş olsun dileklerimi belirteyim. 1996 yılında bel fıtığı ameliyatı geçirmiş ve beter sıkıntıları yaşamış biri olarak.
Uzun zamandır 70 liler sitesini ziyaret etmiyordum. (Geçen yıl DSİ'deki görevimi emeklilikle sonlandırdım. Şu an ADANDA özel bir laboratuvarda denetçi olarak çalışmaktayım.)Bundan sonra senin yazılarını zevkle takip edeceğim.
Sevgi ve saygılar sunuyorum.
Ali Öztürk
aliozturk1951@mynet.com.tr