28 Aralık 2011

Karanlığa Direnen Bir Düşünür: Vedat Günyol

Daver Darende*

Değerli düşünür, deneme ustası Vedat Günyol’un bir sempozyumla anılacağını gazetemiz Cumhuriyet’te okuyunca ülkesine ve halkına karşı sorumlu olmanın bilincini duyarak yaşayan Günyol’a “çok şey borçluyuz” demekten kendimi alamadım. Hümanist, aydınlanmacı kişiliği ile toplumumuza yol göstericilik yapan Günyol, Türkiye’nin ölüm kalım savaşının akıl ile zekâ kurnazlıkları arasında verildiğini savunurdu. Gericilere, tutuculara, anamalcılara, yurdu babasının çiftliği sananlara ve sözde aydınlara karşı yaşamı boyunca amansız bir savaş verdi. Türkiye’nin tek önderi olarak gördüğü Mustafa Kemal’in yarattığı Atatürkçülük ateşini diri tutmanın tek yolunun, devrim ilkelerinin ilerisinde onların ruhuna uygun yeni ateşler yakmak olduğuna inanırdı. İnsanın insanı ezmemesi için savaşan, şimdi aramızda olmayan bu değerli düşünürümüzün şu sözleri belleğimden silinmedi:

“Türkiye bugün, Atatürk ateşini diri tutmak isteyenlerle, onu söndürmeye çalışanlar arasında gizli-açık bir çatışma içerisindedir.”
Günyol’un 1976 yılında bir denemesinde yer alan bu sözleri günümüze de ışık tutmuyor mu?

Vedat Günyol’u saygıyla anarken yazımı onun “Türk’ün Mutluluğu: Atatürk” başlık denemesindeki sözleriyle noktalıyorum:

“Atatürk, Türk ulusuna yaşamı sevinçle karşılamanın, yani mutluluğun yolunu göstermiştir. Bu yolda yürümek, bu uğurda ölesiye savaşmak, devrimleri devrimlerle beslemek, Türk aydınına düşen en büyük bir görevdir.”

*Daver Darende Emekli Diplomat-Yazar
Cumhuriyet, 28 Aralık 2011

Hiç yorum yok: