22 Ocak 2006

Tezcan Özdemir'e mektuptan ameliyat anılarım

Istanbul, 18 Ocak 2006
...

20 Aralikta çorabimi giyerken, 25 Aralikta, arabada, üzerine oturdugum paltomu düzeltirken belimde duydugum rahatsizliklar canimi sikiyordu, ama pek de yasamsal gözükmüyordu... 2 Ocak'ta, belki belimden gelen rahatsizliklar azalir diye Levent'teki bir görüsmeye yürüyerek gidip gelme karari verdim. Dönerken biraz daha zor yürüdügümü sezdim. Ayni gece de kötü bir tiyatro koltugunda Nazim'i anma toplantisi için dört saat gönüllü olarak mahsur kaldim. Oradan eve döndük. Ertesi sabah kalktigimda öne dogru egilmemin mümkün olamadigini gördüm. Hala uyanamamisim, "geçer" diyorum. Rahatsizligin azaldigi hayalini görüyorum. Ertesi gün yataktan çikmiyorum, aksam da belden ve dizden 90 derecelik açilarla yere yatarak ayagimi da sehpaya koyarak, aklim sira fizik tedavisi yapiyorum. Sonunda yataga kendimi zor atiyorum. 5 Ocak sabahi kalktigimda ise, "sol" ayagima basamadigimi görüyorum. Solun üzerine bastigimda, dayanilmaz bir agri giriyor, basmam mümkün degil. Yatagimdam tuvalete (1,5 metre) tekerlekli sandalye araciligiyla gidiyorum. Sol bacaga yük vermezsem sorun yok(????). Ayni gün yegenimi ariyorum. Arastirmasini yapip beni ariyor, ertei sabah F. Nightingale hastanesinin acil girisinde bulusmak üzere sözlesiyoruz. Ben bu arada bildigim birkaç doktoru ariyorum. Durum net olarak bel fitigi, ama çözüm belirsiz.

Araba ya da taksi ile ulasim söz konusu degil, birgün önce telefon numarasi bize duyurulan Besiktaş Belediyesi'ni arayip ambulans istiyoruz. Sabah 11'de sandalya-sedye ile ambülansa, oradan hastaneye. Acil'in kapisinda yegen ile ortagi bekliyorlar, içerden getirdikleri sedye ile beni acilden kaçirip dogru MR çekilen yere götürüyorlar. Onlar beni çoktan siraya sokmuslar bile. Sira bana geldiginde, beni MR tezgahina yatiriyorlar, sol bacak bir türlü düzelmiyor, sol tarafim yere degemiyor ki. Bir agri kesici igne yapiliyor hemen, viz geliyor. Kipirdamadan duramayacagim kesin. Son çözüm beni paketlemek oluyor, ona razi oluyorum. 35 dakikalik iskenceli bir gözlem ancak iki satte tamamlanabiliyor. "Oh be" diyorum, tekerlekli sandalyeye oturunca bir anda rahatliyorum. Yegen ve ortagi iyi çalismislar, profesör beni kabininde bekliyor, beni hizla oraya götürüyorlar. Adam, 30 saniye içinde teshisi koyuyor, bel fitigi. Bir de MR'i görmek istiyor, raporu incelediginde hersey netlesiyor. L4-L5 arasindaki sol bacak sinirlerinin çiktigi delikten kikirdak dis macunu gibi disari çikmis. Tek çözüm ameliyat. Baska çözüm mümkün mü? Hayir. Gecikirsek ne olur? Felç. Günlerden cuma, ertesi gün 9 günlük bayram tatili basliyor. Doktor düsünüp karar vermemizi, hemen ameliyatin kaçinilmaz oldugunu söylüyor. Ben de herkesi sasirtan yanitimi veriyorum: "hemen ameliyat". Diger konularda (satrançta da) kaçinilmaz (zorunlu) adimlar vardir, bu da onlardan. Baska çözüm yok, zaman zararima çalisiyor, korkuya yer kalmiyor. "
Hemen", ertesi sabah anlamina geliyor, ben hastaneye yatiyorum, gerekli tahliller yapiliyor. Nurdan ise basindan itibaren, hem doktor, hem hemsire, hem hastabakici, hem psikolog, hem yoldas. Geceyi az agriyla, az uykuyla geçiriyoruz. Ertesi sabah ameliyat heyecanim artiyor. Ameliyat gömlegi ters: Ön taraf kapali, arka taraf açik, dolayisiyla o elbiseyle koridorda yürümek sakincali, popo her an riskte... 9:30 yerine 11'de ameliyata götürülüyorum. Bana uyusturucu bir igne yapiyorlar, "ah surada raki olsaydi" diyorum hemsireye. Bir de gözümü açiyorum ki hersey bitmis. Yöntem degismis, artik ameliyat süresince uyutuyorlar, bittiginde de solunumundan uyusturucuyu çekiyorlar, hemen uyaniyorsun. Ameliyat yeni yöntemle yapildi. Gerekli yerde bir delik açildi, oradan içeri incecik bir çubuk, ucunda isik, kamera, keski ve emici. Herhalde operasyonu ekranda büyüterek yönetmislerdir. Neyse ameliyathane kapisindaki ekibimin esliginde odaya dönüyoruz saat 13:15. Yatakta denetimli saga sola dönüse izin var. Ertesi sabah kahvalti sonrasi, "haydi bakalim kalkma zamani" diyorlar. Otur, ayaga kalk, sonra da yürü. Ikinci denemede basarili oluyorum. Ama sol taraf sag taraf gibi degil, fark ne, onu bilmiyorum. Doktor geliyor, "geçmis olsun, çikabilirsin" diyor. Sol tarafimla ilgili sikayetlerimi ciddiye almiyor. Eve geliyoruz. Sol bacagimdaki sorun hala sürüyor. Belde galiba sorun yok. Sol bacagimda iki kas grubu hem gergin hem de duyarsiz, biri önde diz ile ayagi baglayan grup, digeri de solda diz ile kalçayi baglayan grup. Bunlarin zamanla eski islevlerini kazanacaklari, ortak kani. Bana da buna inanmak düsüyor. Ikı gündür gündüz yatmiyorum, ya evde yürüyorum ya da oturuyorum. Pazartesi denetim için gittik, denetim menetim olmadi. Bir sorun yokmus gibi davrandi herkes. Internet iletilerine de dünden beri eristim.

...

1 yorum:

Aydın Ergil dedi ki...

Sevgili Aydin kardesim,

yahu seni okudukca beni korku basıyor.enin anlattıklarınla benim yasadıklarımı karsılastırıyorum ben senden cok daha vahim bir konuda hastaneye
kaldırılmıstım.ustelik samsun da yani yabancı oldugum bir yerde.benim yasadıgım acı ve istirabın tarifi mumkun degil.hani acıdan bayılmak varya
iste oyle birsey ve kilitlenmissin..
L4-L5 aralıgı cok pust bir bosluk ,herkes oradan vuruluyor.
seni okurken sadece aklımı karıstıran olay su;yahu hastaneye gelmissin,kontrol altındasın ve de bayram tatili varken doktor niye seni dinlendirme ve
fizik tedavi ile ve de rahatlatıcı kas yumusatici ilaclarla izlemeye almıyor varmı bir grileme ona gore karar verebilsin diye..
bana oyle oldu.samsun da hemen ameliyat dediler,direndim burada olmam dedim.ist.daki doktorum pek ameliyetcı degil dur bakalım durum vahim ama izleyelim sonra karar veririrz dedi.bir hafta on gun ben hergun fizik tedavi gordum,ilaclarımı aldım ve de dumduz ayaga kalkmadan yattım.sinir kendini geriye cekti ben de yavas yavas tekrar hayata dondum.ondan sonrada hep dıkkat devresi basladı.
agır kaldırma yok,fazla kilo yok,otururken bel boslugunu dolduracaksın.sabit cok fazla oturmayacaksın,ayak ayak ustune atarken bile dikkatli olacaksın vs vs.tabi bunlara ilaveten karın ve bel kaslarını kuvvetlendirecek haeketler de isin cabası.bir baska arkadasım gunde 200 kere,hergun,bel hareketi yaparak innılmaz bir ilerleme kaydetti..ben de onun kini uygulamaya basladım bu günlerde..
gel bizle moskova ya orada ozel bakım evleri biliyor diyecegim kes kardesi ama galiba daha istirahate ve kontrole ihtiyacın var.ameliyat sonrası cekilen mr ne diyor..olay tamamen sıyrılmısmı..anlattıgın ameliyat teknigi ise ilginc,demekkiyeni safra ameliyatları gibi yapılıyor.

sevgili aydın,

gecmisler olsun,biranönce saglıgına yeniden kavusmanı diliyor ve ozlemini cektigimden aramıza tekrar donmeni dort gozle beklıyorum.
bu ara siten de pek guzel olmus.sana oradan 10 ustunden 10 veriyorum.
sagesen kal

smile

Hamiş: Sevgili arkadaşım İsmail'in yazısını, GSL102 forumundan buraya ben aktardım. A.E.